Türkiye kısa bir süre sonra gerçekelşecek olan Erdoğan Özür Özel görüşmesine kitlendi. Hemen hemen her platformda konuşulan konu bu. Bir kısım kimse durduk yere çıkan bu görüşmeye anlam veremezken bir kısım kimse bu görüşmeyi, "Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Özgür Özel 'i kafesleme operasyonu" olarak niteliyor. 

Evet Özgür Özel sarayda Cumhurbaşkanı Erdoğan'la buluşacak. Türkiye bu konuşmayı tartışıyor. Bayram değil, seyran değil, Erdoğan ana muhalefet lideri ile neden görüşmek istedi? İşte kamuoyundaki tartışmaların bel kemiğini oluşturan ana unsur bu. Durduk yerde nereden çıktı bu görüşme? Gelin hep beraber bu sorunun cevap bulmaya çalışalım. 

31 mart yerel seçimlerinden sonra Cumhurbaşkanı Erdoğan acaba köşeye sıkıştığını hissetti  ve oradan çıkış aradığı için mi Özgür özelle konuşmak zorunda kaldı? Özgür Özel bu görüşme sonunda ne alacak? İşte insanların kafalarını kurcalayan iki soru. 

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın niçin sıkıştığını ne talep edeceğini aşağı yukarı biliyoruz. Ama karşılığında Özgür Özel'e ne verecek, Özgür Özel'in elini rahatlatacak hangi hamleleri yapacak? Özgür Özel'in saraya çıkması doğru mu? çıkarsa önüne nasıl bir dosya koyulacak ondan ne talep edilecek?Erdoğan hangi saiklerle bu görüşmeyi istedi ve elde etmek istediği nokta ne? asıl merak edilen bu konu başlıklarını gelin hep birlikte analiz etmeye çalışalım. 

Aslında bu sorulara cevap olabilecek açıklamayı geçtiğimiz günlerde Gazeteci Abdulkadir Selvi köşesinde değindi. İktidarla çok yakın ilişkisi olduğu bilinen Selvi yazısında, Özgür Özel'in saraya çıkmadan neler konuşulacağını ve Özel'den talep edileceği konusunda önemli ipuçları verdi. Ne diyor selvi bir kulak verelim. Özetle bize anlattığı şu;     "Özgür özel bu ülkenin önünü açabilir." 
Kim kuruyor bu cümleyi? Seçimlerden önce, CHP'li yetkililerin para sayma görüntüleri üzerinden CHP'ye demediğini bırakmayan bir kişi söylüyor. 15 günde ne değiştide adeta hırsızlıkla suçladıkları bir lideri şimdi Türkiye'nin önünü açacak kurtarıcı olarak lanse edebiliyorlar. Bu konu Türk medyasının içine düştüğü girdabı göstermesi açısından ilginç bir örnek ve ilerleyen günlerde akademisyenler tarafından mutlaka araştırılması gerekir. 

Hatırlayalım ne diyor Selvi; "Özgür Özel bu süreçte çok yapıcı bir rol oynayabilir, Türkiye'nin önüne açılmasına katkı sağlayabilir." İktidarla olan ilişkisine bakınca Selvi'nin "Türkiye" deyince aslında Erdoğan'ı kast ettiğini anlamak hiçte zor değil. Selvi, Türkiye diyorsa siz onu Erdoğan olarak anlayabilirsiniz. 

Ne diyor Selvi, devam edelim. "Bu ittifaklar sistemi çok kötü oldu. Buradan çıkış için bir formül bulmamız gerekiyor." Biliyorsunuz bu konuda Ak Parti'nin, "Yüzde 50+1 sistemi rejimi tıkıyor, bunu yüzde 40+1'e çekelim" yönünde isteği olmuştu. Tabi buna en büyük tepkiyi veren iktidarın gizli ortağı Devlet Bahçeli oldu.  Artı buna Erdoğan'ın 4. defa aday olması için yasal zeminin hazırlanması yani bir anayasa değişikliğini de eklersek Özel'in Türkye'nin önünü nasıl açabileceği hakkında fikir edinmiş oluyoruz. 

Ak Parti'nin ve Erdoğan'ın, "Cumhurbaşkanı'nı 40+ 1'le seçilim" demesinin ne anlama geldiğini sanırım herkes biliyor.  Bu talep aslında Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Bahçeli'den kurtulma formülü idi. Erdoğan Bahçeli'den kurtulmak istiyor. Bunun çok iyi farkında olan MHP lideri Devlet Bahçeli'nin Ferdi Tayfur'un şarkısıyla mesaj vermesi boşuna değil. İktidar, ittifakların kötü olduğunu Türkiye'ye zarar verdiğini söylüyor. İttifaklar şimdiye kadar iyiydi de şimdi mi kötü oldu? diye sormazlarmı insana.  

Şimdi gelelim Selvi'nin yazısındaki en büyük küstahlığı. Bakın ne diyor Selvi, aynıyla aktarıyorum; "Bu arada Özgür Özel bir şey söyledi. Güven artırıcı adımlardan söz etti. Bunlar ne olabilir? Özgür Özel’in iki öneri götürmesi bekleniyor. 1- Geziden dolayı hapiste olanların durumu, 2- Cezaevinde olan 28 Şubat generallerinin affedilmesi. 

YENİDEN YARGILANMA Gezi davasından mahkûmiyetleri onanan Osman Kavala, Can Atalay, Tayfun Kahraman, Mine Özerden ve Çiğdem Mater Utku için yapılacak bir şey var mı? İstenirse hukuk içinde yol bulunabilir. Örneğin yeni deliller bulunduğu taktirde yeniden yargılanma kapısı açılabilir. Bunlar irade meselesi."

Hani yargı bağımsızdı. Hani bu ülkede yargı kimseden direktif almazdı. Ya bu çok büyük bir küstahlık. Bu tersinden bakıldığında şu anlama gelmiyor mu sizce; "İktidarın karşısındaki siyasi figürler yahut insanları esir alınabilir. Yeri ve zamanı geldiği zaman siyasi pazarlık malzemesi olabilir. Yeni deliller icat edilerek te işi hukuksal kılıfa uydurup dışarı çıkarılabilir."

Bunların yapıldığını farzedelim. Ne olacak. Kamuoyuna şu mesaj verilecek; "Bakın biz ana muhalefet liderinin istediğini yaptık. Onun elini güçlendirdik." Böylelikle Özgür Özel yıllardır içerde olan insanları bir çırpıda özgürlüğüne kavuşturmuş lider olacak. Solcular ve mağdur edilmiş kesimler onu çok sevecek. Selvi, insanları ne zannediyor gerçekten merak ediyorum. 

Gazeteci Selvi'nin kendisine verilmiş olan bu bilgileri köşesinde dile getirmesi aslında bize birşeyler fısıldıyor. Erdoğan belki siyasi hayatında ilk defa bu kadar köşeye sıkıştı ve siyaset üretemiyor. MHP ile daha fazla yol katetme ihtimali yok. Saadet, Gelecek,  Deva ve Yeniden Refah Partisi ile aynı çatı altında bir araya gelme şansıda yok.  Bu kadar sıkışmışlık arasında kalan Erdoğan, siyasette kendisine yeni bir yol  edinmek istiyor. 

CHP lideri Özgür Özel yaptığı açıklama ile kendileri açısından bu görüşmenin ne anlama geldiğini anlattı. Aynen şöyle dedi Özgür Özel; "Erdoğan'ın içinde bulunduğu sıkışmışlıktan kurtulmak için Özel'den faydalanmak istiyor olabilir. Biz bunun farkındayız ve Erdoğan'la görüşmemiz etrafında halkın gündeminde olmayan hiçbir şey yapmayacağız. Halkın gündeminde, vatandaşın gündeminde olmayan hiçbir gündemle meşgul değiliz. lüzumsuz tartışmalarla birilerinin bitmiş olan kredilerini yeniden kazandırmak tükenmiş olan  siyasi geleceklerine yeniden umut olmak niyetinde değiliz." Attığınız adımın farkındayız ama bu oyuna düşmeyeceğiz mesajını gayet net bir şekilde gönderdi Özgür Özel. 

Özgür Özel, bunun dışında bir şey yaparsa, Baykal'ın, Kılıçdaroğlu'nun ve Meral Akşener'in geldiği durumun kendi başına da geleceğini öngörüyordur. Yani bu ülkede iktidara muhalefet etmeyen, Erdoğan rejimini bitirme niyeti olmayan hiçbir muhalefet partisi ve liderinin halkta karşılık bulma ihtimali yoktur. Özgür Özel bence bunu çok iyi bildiğini lisanı hal ile muhataplarına çok güzel anlatıyor.