Muş'un en huzurlu ve güvenli ilçesi hangisidir? Muş'un en huzurlu ve güvenli ilçesi hangisidir?

Çanakkale Kara Savaşında Anafartalar Kahramanı olarak bilinen ve savaş esnasında aldığı isabetli kararlarla Çanakkale efsanesinin en büyük Kahramanlarından olan Mustafa Kemal Atatürk, Türk ulusunun kurtarıcısı ve modern Türkiye'nin kurucusu olarak anılmaktadır.

Çanakkale Kara Savaşları sırasında askeri dehasını kullanıp, verdiği kritik emirlerle düşman askerinin Gelibolu Yarımadası'ndan geçmesine fırsat vermeyen Mustafa Kemal Atatürk, tüm dünyaca Türk ulusunun kurtarıcısı olarak tanındı. Atatürk'ün Çanakkale Savaşındaki kahramanlıklarını dönemin Tanin Gazetesi'nin muhabiri Uşakizade Ali Ekrem Bey sayesinde biliyoruz. Savaş sırasında cepheye giden Uşakizade Ali Ekrem Bey, Atatürk'ün cephedeki varlığını yaptığı röportajla kaleme alarak adeta tescillendirdi. Çanakkale Savaşları Enstitüsü Araştırmacısı Didem İlkem Cumalı, Hibya Haber Ajansına yaptığı açıklamada, savaş esnasında Çanakkale cephesine farklı yayın kuruluşlarından 6 savaş muhabirini gönderildiğini, ancak bu muhabirlerden sadece Uşakizade Ali Ekrem Bey'in Atatürk ile röportaj yaptığını belirtti. Cumalı, cepheye giden diğer muhabirlerin isimleri ise şöyle aktardı; "Hüseyin Kazım Bey, Kalcızade Mehmet Agah Bey, Kemaleddin Şinasi Bey, Cemil Hakkı Bey, M. Burhaneddin Bey." Uşakizade Ali Ekrem Bey'in, ''Anafartalar Kahramanı'' olarak tarihe geçecek olan Mustafa Kemal Atatürk ile ilk röportajı yaptığını, onunla siperler arasında dolaşarak, karargahında misafir edildiğini işaret eden Didem İlkem Cumalı, Çanakkale cephesinde olan Ali Ekrem Bey'in mesleğini en iyi şekilde yerine getirme arzusuyla düşmana en yakın mevzide bulunmayı talep ettiğini bildirdi. Cumalı, Ali Ekrem Bey'in Tanin Gazetesi'nde cepheden izlenimlerini aktardığı ilk yazısının 31 Mayıs 1915'te ''Çanakkale mektupları 1'' başlığıyla yayımlandığını, bu yazısında sıhhiye çadırları arasında gezerken dikkatini çeken çuval yığınlarının esasen erzak çuvalları olduğunu ve içlerinde bulunan kuruyemiş, çay, şeker, konserve, çekirdeksiz üzüm, çiroz gibi besin maddelerinin çeşitliliğinden dolayı hayrete düştüğünü tüm okuyucularına ilettiğini söyledi. Çanakkale cephesinde ülkesi için cansiperane savaşan askerlerinin durumlarını tüm çıplaklığı ile anlatıldığını dile getiren Cumalı, ''Cephede gördüklerini, acımasız savaş ortamının kendisine hissettirdiklerini elinden geldiğince satırlarına döken Ali Ekrem Bey, ilerleyen günlerde gazeteciliğe ve savaş muhabirliğine başladığından beri en önemli röportajını yapacaktı. Tanin Gazetesi'nde 21 Temmuz 1915 tarihinde yayımlanan mektubunda 'İngilizlere ilk darbeyi vurmuş, karaya çıkan düşman kuvvetlerini bir hamlede denize dökme şerefini kazanan kumandan' sözleriyle övgüyle bahsettiği kumandan Mustafa Kemal Atatürk'ten başkası değildi'' dedi. Cumalı, Ali Ekrem Bey'in, Türk Ulusunun en büyük kahramanı ile röportaj yaptığının farkına varmadığını belirterek, şu bilgileri verdi: ''Ali Ekrem Bey, 'Çanakkale mektupları', 'Ateş hattında bir gece' başlığıyla yayımlanan ve Türk basınında Mustafa Kemal'in ilk defa anlatıldığı bu mektubunda bulundukları karargahtan hayret ve övgüyle bahsetmişti. Atatürk'ün, çadırının girişini oluşturan çardağı, tüfek, bomba, süngü gibi düşmandan aldığı savaş ganimetleriyle adeta bir müze haline getirmişti. Çadırının içi ise Ali Ekrem Bey'in şaşkınlığını arttırmıştı. Bu çadır, savaş alanlarında bulunan sıradan çadırlara asla benzemiyordu. Camlı kapılar, duvarlarda seccadeler, koltuklar, sandalyeler...Çadırın dizaynı Ali Ekrem Bey'e tek bir şey anlatıyordu, kumandan, düşmana buradan geçit vermeyeceğine emindi.''

Mustafa Kemal, siperde Sivastopol Marşı'nı çaldırıyor

Mustafa Kemal'in düşmanın hıncını üzerine çekmek için karargahının yanında mızıka çaldırdığının bilindiğini aktaran Cumalı, ''Bu duruma, cepheyi gezmeye gelen edebi heyet de şahit olmuştu. Mızıka sesinin ne olduğu sorulduğunda ise bunun 'Carmen opereti' olduğu ifade edilmişti. Ancak, Savaş Muhabiri Ali Ekrem Bey’in aktardığına göre Mustafa Kemal, sadece Carmen opereti çaldırmıyordu. Bir de Sivastopol Marşı vardı.'' ifadesini kullandı.

Mustafa Kemal Askerinin tümünün isimlerini biliyordu.

Didem İlkem Cumalı, Ali Ekrem Bey ile ilgili sözlerini şöyle sürdürdü: ''Ali Ekrem Bey, övgülerle bahsettiği Mustafa Kemal Bey'in yanında olmanın ve onun çadırının yerleşim şeklinin hayret verici etkisini üzerinden atamamıştı. Akşam saatlerinde siperler arasındaki teftişe Mustafa Kemal'e eşlik eden Ali Ekrem Bey, Mustafa Kemal'in tüm askerlerinin ismini bildiğini, hal ve hatırlarını sormadan yanlarından ayrılmadığını fark etti. Ali Ekrem Bey, siperleri gezerken Mustafa Kemal'in askerleri ile konuşmalarına da şahit olmuştu. Mustafa Kemal, siperleri gezerken askerleriyle kurduğu diyalogda yeni kahramanların onlar olacağını söylüyordu. Mustafa Kemal, 'Şimdi Mehmet Çavuş siperindeyiz. Fakat emin olunuz ki bu kahramanlar da kendi isimlerine birer siper izafe edeceklerdir' sözleriyle hem askerlerine duyduğu güvenden, hem de kahramanlıklarından hiç şüphe duymadığını gözler önüne seriyordu.''   Haber Merkezi ED-TA
Editör: TE Bilisim